‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ dolayısıyla Büyük Çamlıca Camii’nde düzenlenen programa, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Davut Gül, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve din görevlileri katılım sağladı. Program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Vali Davut Gül’ün konuşmalarının ardından Meclis Başkanı Kurtulmuş kürsü konuşmasına başladı. Konuşmasında Filistin meselesine değinen Kurtulmuş, Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, iki tarafı da sükunete davet etti.
“YAPILAN ZULÜMLER HAD SAFHAYA ULAŞMIŞTIR”
“Bugün maalesef Mescid-i Aksa’nın uzun yıllardır devam eden işgal ve saldırılar altında bulunmasını büyük bir kederle, üzüntüyle hep beraber izliyoruz” diyen Kurtulmuş, “4 asır boyunca Filistin topraklarına hükümdar olan ecdadımız Müslümanları, Hristiyanları, Yahudileri ve bütün farklılıkları birlikte bir arada yaşatmış ve bu 4 asır boyunca bir tek din savaşı, bir tek mezhep savaşı ortaya çıkmamıştır. Bugün maalesef Orta Doğu’da ve Filistin topraklarında yapılan zulümler had safhaya ulaşmıştır. Biz devam etmekte olan bu gerilimi gerçekten kaygıyla izliyoruz. Her iki tarafın da bu anlamda sükunetle bu meselenin çözülmesi için bir şekilde sükuneti tavsiye ediyoruz. Ancak, bütün dünyaya şu soruyu sormak da herhalde hakkımızdır. Ne oldu, nasıl oldu da Orta Doğu böylesine yaşanmaz bir bölge haline geldi. Nasıl oldu da ecdadın 4 asır boyunca barışı getirdiği Filistin toprakları bu gün kan denizine döndü. Türkiye’nin tavrı açıktır. Mescid-i Aksa’nın mukaddesatı her şeyin üzerindedir” ifadelerini kullandı.
“MESCİD-İ AKSA MÜSLÜMANLARIN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR”
Filistin’de yaşananların hukuksuz olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Mescid-i Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir. Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırı asla ve asla kabul edilemez. Birleşmiş Milletler’in kararlarına uymayan ve bunu ihlal edenlerin yanına kar kalmıştır. Şu anda Mescid-i Aksa’nın uluslararası statüsünü Türkiye olarak koruyor ve bu uluslararası statünün sonuna kadar korunması gerektiğine inanıyoruz. Aynı şekilde, Filistin topraklarında devam etmekte olan yabancı yerleşimciler meselesinin, yani o topraklara ait olmayan ama oraya götürülerek Filistinlilerin yerlerine, yurtlarına yerleştirilenlerin de aslında uluslararası hukuk bakımından bir suç teşkil ettiğini biliyoruz” diye konuştu.
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN TEK ÇIKAR YOL OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ”
İki devletli çözümün tek çıkar yol olduğunu belirten Kurtulmuş, “Yine aynı şekilde, biz Türkiye olarak başından itibaren iki devletli çözümün tek çıkar yol olduğunu söylüyoruz. Tam manasıyla bağımsız, bütün kurum ve kuruluşlarıyla teşekkür etmiş bir Filistin devleti kurulana kadar Orta Doğu’daki bu kargaşa maalesef sona ermeyecektir. İki devletli bu çözümden başka bir yol olmadığı ortadadır. 1967’de BM tarafından kabul edilen sınırlara dönülünceye kadar başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti tamamıyla müstakil hale gelinceye kadar Orta Doğu’daki bu kargaşa sona ermeyecektir” dedi.